CHP Tekirdağ Milletvekili Aygun’dan kuraklık için yasa teklifi
GÜNDEMCHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İhamı Özcan Aygun, kışın görülen zirai donun ardından yazın yaşanan kuraklığın da çiftçiye büyük darbe vurduğunu, ayçiçeklerin bodur kaldığını, arpa, buğday, mercimek, nohut gibi tarım tüm bitkisel ürünlerde büyük verim kaybı olduğunu vurgulayarak, borç ertelemesi isteğiyle yasa teklifi sundu.
Aygun, verdiği yasa teklifinde, 2025 yılındaki aşırı kuraklık nedeniyle zarar gören üreticilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden aldıkları kredi borçlarının 2 yıl süreyle faizsiz ertelenmesi talebinde bulundu.
Aygun, TBMM Başkanlığı’na kuraklık nedeniyle hem Yasa Teklifi hem de Araştırma Önergesi sundu. Zirai don gibi kuraklığın da TBMM’de tüm boyutlarıyla incelenmesi gerektiğini belirten Aygun, çiftçilere acilen el uzatılmasını talep etti.
Aygun, iklim değişikliğinden en çok etkilenen illerden olan Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli’nde; 2025 yılında ayçiçek, çeltik, buğday ve arpa ürünlerinde görülen aşırı kuraklığın yarattığı tahribata işaret etti.
Mazot, tohum, gübre ve ilaçlama maliyetlerinin çok yükseldiği bir dönemde; üreticinin nefes alamaz hale geldiğine vurgu yapan Aygun, “Bu iklim şartları ve üretim maliyetleri ile buğday, arpa, ayçiçek, ve çeltik üreticileri üretim yapamaz hale gelmiştir. Ayçiçeği özellikle kışın yağan yağışların toprakta birikimi ile yetişmektedir. Eğer toprakta yeterli nem bulunmaz ise ayçiçeğinin kuru tarım alanlarında yetiştirilmesi mümkün değildir. Ayçiçekler bodur kalmış, biçerdöver giremez hale gelen tarlalar nedeniyle üreticiler büyük zarara uğramıştır” diye konuştu.
Aygun, 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanuna geçici madde eklenerek, Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli illerinin; 2025 yılında meydana gelen aşırı kuraklık nedeniyle afet bölgesi kapsamına alınmasını istedi. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kaydı olmayan çiftçilerin zararlarının da karşılanmasını gündeme getiren Aygun, sosyal devlet ilkesinin yaşama geçirilmesi çağrısında bulundu.
TÜRKİYE’DE GÖLLER KURUYOR
Aygun, aynı konuda TBMM Başkanlığı’na sunduğu Araştırma Önergesi’nde de Türkiye’nin küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerden biri olarak kuraklığı çok derin bir şekilde hissetmeye başladığına işaret etti.
Türkiye’de pek çok gölün kuruyacağı, Beyşehir Gölü’nün 2070 yılında yok olma tehdidi altında olduğunu anlatan Aygun, şu tespitlere yer verdi:
“2024 yılı Türkiye ortalama sıcaklığı 15.6°C derece olup, 1991-2020 ortalamasının 1.7°C üzerindedir. 2025 yılı yaz aylarında sıcaklık rekorları kırılmaktadır. 55 yılın en sıcak yaz mevsiminin yaşandığı görülmektedir. Aşırı sıcaklık ile birlikte yağış seviyesi de yüzde 6.3 oranında düşmüştür. Kuraklık arttıkça sel ve zirai donlar da öngörülemez boyutlara ulaşmaktadır. Nisan 2025 yılında yaşanan zirai don, son otuz yılın en büyük doğal afetlerinden biri olmuştur.
Kuraklığın doğru yönetilmemesi halinde, ekonomik ve yaşamsal sıkıntıların çıkması kaçınılmazdır.
Kuraklık karşısında hiç şüphesiz en kırılgan sektör tarımdır. Türkiye Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYH) yüzde 6’sı, istihdamın yüzde 17’si ihracatın yüzde 13’ü tarıma dayalıdır. Ürün verimi, üretim sürekliliği ve tarıma dayalı geliri tehdit eden kuraklık, aynı zamanda gıda güvenliği ve sosyal adalet için de büyük bir risk oluşturmaktadır.”
AYÇİÇEK VE BUĞDAYDA YÜZDE 70’A VARAN KAYIP
Aşırı kuraklığın Trakya’da buğday ve ayçiçekte yüzde 70’e varan verim kayıplarına neden olduğunu anlatan Aygun, “Ülke genelinde tarım ürünlerini vuran kuraklık, çeltik, mısır, pamuk, buğday, nohut, mercimek, kuru fasulye vb. rekoltesinde büyük kayıplara neden olmuştur” dedi.
Aygun, önerilerini şöyle sıraladı:
“Türkiye’de gıda güvenliğini sağlamak için acilen iklim dostu tarımsal destekleme modeline geçilmesi, bölgesel kuraklığa ve soğuğa dayanıklı bitkisel ürün deseninin oluşturulması, yağmur suyu toplama teknolojisinin geliştirilmesi, damlama sulama sisteminin yaygınlaştırılması, tarımsal sigorta sisteminin topyekûn değiştirilmesi, depolama altyapısının modernize edilmesi, soğuk zincirin oluşturulması gibi önlemlere ihtiyaç vardır.
Türkiye’de görülen kuraklık artışına bağlı olarak tarım sektörünün yeniden yapılandırılması ve gıda güvenliğinin sağlanması elzemdir. Bu çerçevede kuraklığın olumsuz etkilerinin azaltılarak, tarımsal üretimde verim kaybının önlenmesi ve gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla Araştırma Komisyonu kurulmalıdır.” (Haber Bülteni)
İlginizi Çekebilir