© Dayko Haber

Kamu işçilerinden ‘toplu iş sözleşmesi’ açıklaması

Edirne ve Marmaraereğlisi’nde, kamuda çalışan işçi sendikaları temsilcileri arasında süren toplu iş sözleşme sürecine yönelik basın açıklaması gerçekleştirildi.

TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’in ortak zam taleplerini 27 Şubat’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na iletmesinin ardından taraflar 16 Nisan, 24 Nisan ve 16 Mayıs tarihlerinde Türkiye Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS)  ev sahipliğinde toplantılar gerçekleştirdi.

Hükümetin 600 bin kamu işçisi için zam teklifi de geçtiğimiz hafta belli oldu. 600 bin kamu işçisi için zam teklifi 2025 yılının ilk 6 ayı için yüzde 16, ikinci 6 ayı için yüzde 8 oldu.

2026 yılı için ilk 6 ay için yüzde 7 ikinci 6 ay için ise yüzde 5 zam teklifi sunuldu. Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası Edirne Şubesi ve Türkiye Yol-İş Sendikası İstanbul 1 Nolu Şubesi, yapılan teklife yönelik basın açıklaması gerçekleştirdi.

EDİRNE VE TEKİRDAĞ’DA BASIN AÇIKLAMASI

Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası Edirne Şubesi tarafından gerçekleştirilen açıklama Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde, Türkiye Yol-İş Sendikası İstanbul 1 nolu şubesi tarafından yapılan açıklamaysa Tekirdağ’Marmaraereğlisi ilçesinde gerçekleştirildi.

Toplu iş sözleşme sürecinde hükümetin sunduğu teklifin kabul edilemez olduğuna yer verilen ortak metinde, “Buradan, işyerlerimizin önünden hükümete açık ve net çağrımızdır: Kamu toplu iş sözleşmesi sürecinde biz isçiler; sosyal diyaloga dayalı, şeffaf ve çözüm odaklı bir yaklaşım görmek istedik. Ama ne yazık ki siz, işçinin sabrını sınadınız. Üç ay boyunca masaya hiçbir teklif getirmediniz.

Uyardık: ‘Geçim şartları her geçen gün zorlaşıyor’ dedik, görmezden geldiniz. Sabırla çözüm bekledik. En sonunda ise zar zor, emeğimizi yok sayarak lütufmuş gibi bir teklif sundunuz. Biz emekçiler emeği yok sayan bu teklifi bırakın kabul etmeyi, burada dile bile getirmeyeceğiz. Ne siz o teklifi vermiş olun, ne de biz duymuş olalım.” denildi.

Açıklamada, artık geçinemedikleri belirtilerek, “Biz bu ülkenin üretim gücüyüz. Binlerce çalışan kamu işçisiyiz. Görmezden geldiğiniz alın teriyle çalışan işçiler, kamu hizmetlerinin temel taşlarıdır. Gece gündüz demeden, her koşulda çalışan biz emekçiler sayesinde kamu düzeni aksamadan sürmektedir.

Şu gerçek çok iyi bilinmelidir: Bu mesele yalnızca kamu isçisinin değil, herkesin meselesidir. Kamuoyunun da bu adaletsizliğe ve aksayacak olan kamu hizmetlerine sessiz kalmayacağı da bilinmelidir. Emekçiyi oyalamak, belirsizlik içinde bekletmek sosyal barışa zarar verecektir. Biz işçilerin beklemeye, oyalanmaya, belirsizliğe tahammülü kalmamıştır.

Emekçi, üzerine düşen görevini yapmıştır, yapmaya da devam etmektedir. Alın terini dökerek ülkesine, milletine değer katmaktadır. Bizi yönetenler de sosyal devletin gerektirdiği görevi yerine getirmelidir” diye konuştu.

Hükümetin, süreci daha da uzatmadan işçinin hakkını vermesi gerektiği altı çizelen açıklamada, “Hükümet en kısa zamanda süreci daha fazla uzatmadan, işçinin, emekçinin hakkını vermeli; adil ve kabul edilebilir bir çözümle sonuçlandırmalıdır.

Bu böyle gitmez. Siz duymazdan gelirseniz, biz duyurmasını biliriz. Masa susarsa, meydanlar konuşur. Bu işin sonu greve kadar gider” denildi. (DHA)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER