Baro Başkanı Gürcün: “Savunma baskı altına alınırsa adalet susar”

“CMK Ücretlerinde Açık Bir Adaletsizlik Var”

TBB çağrısı ile Türkiye Barolar Birliği (TBB) Bir Yıllık Değerlendirme Toplantısı 81 ilden Baro Başkanları ve TBB Delegelerinin katılımı ile 20 Aralık 2025 tarihinde Ankara’da gerçekleştirildi. Toplantıda Tekirdağ Barosu heyetinde, TBB Delegesi ve TBB Disiplin Kurulu Üyesi Av. Ahmet Rahman Metin, TBB Delegeleri Av. Sedat Tekneci ve Av. Ertürk Karakaş ile Baro Başkan Yardımcısı Av. Zümrüt Canku Arslan ve Genel Sekreter Av. Salih Mert Öge yer aldı. TBB Başkanı Av. Erinç Sağkan’ın açılış konuşması ardından gündem maddeleri görüşüldü. Toplantıda söz alan Tekirdağ Barosu Başkanı Gürcün, ilk olarak ceza muhakemesi kapsamında sunulan savunma hizmetlerine değinerek CMK ücretlerinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin çok altında kaldığını ve aynı hizmet için kabul edilemez bir eşitsizlik yarattığını belirtti.

Gürcün, 5320 sayılı Kanun’da, belirlenecek CMK ücretlerinin “aynı yıl yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin yarısından az veya bir önceki tarife tutarından düşük olamayacağına” dair açık bir yasal taban oluşturulmasının zorunlu olduğunu vurguladı. Savunma emeğinin idarenin sınırsız takdirine bırakılamayacağını ifade etti.

CMK Ödemeleri İçin TBB ve Barolar Eliyle Yeni Sistem Önerisi

CMK ödemelerinin gecikmeli ve öngörülemez biçimde yapılmasının meslektaşları ciddi biçimde mağdur ettiğini belirten Gürcün, ödemelerin başsavcılıklar yerine TBB ve barolar üzerinden, banka aracılığıyla ve promosyon sistemiyle yürütülmesi gerektiğini söyledi.

Bu kapsamda, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 8 ve 11. maddelerinde değişiklik yapılması gerektiğini dile getirdi.

Tekirdağ Barosu olarak CMK ödemelerinde banka promosyonu için girişim başlattıklarını belirten Gürcün, bu çalışmanın TBB eliyle ülke genelinde daha güçlü kazanımlara dönüştürülebileceğini ifade etti. Ayrıca, CMK ve adli yardım hizmetlerinde KDV oranının derhal %1’e düşürülmesi çağrısında bulundu.

Tahliye Kararları Müdafiye de Bildirilmeli

Ceza yargılamasında savunma hakkının usuli güvencelerinin güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Gürcün, tahliye kararlarının yalnızca sanığa bildirilmesinin avukatları zor durumda bıraktığını ve bu durumdan avukatların yakındığını söyledi.

İtiraz yolu yaratılmaksızın, tahliye kararlarının müdafiye de gecikmeksizin bildirilmesinin zorunlu hale getirilmesi gerektiğini bu konuda kanun teklifi hazırlayarak Adalet Bakanlığına ilettiklerini belirtti.

Adli Yardım ve Barolar İçin Kalıcı Mali Kaynak Vurgusu

Adli yardım sisteminin sürdürülebilirliği için yeni ve kalıcı kaynaklara ihtiyaç olduğunu ifade eden Gürcün, noterlerde düzenlenen  avukat vekaletnamelerine makul ve ölçülü bir “Baro Payı” eklenmesine yönelik başvurularının Mevzuat Genel Müdürlüğüne iletildiğini açıkladı.

Ayrıca, adli yardıma ayrılan payın %3’ten %5’e çıkarılmasının, hem sosyal devlet ilkesinin hem de adalete erişimi ayakta tutan avukat emeğinin korunması açısından zorunlu olduğunu dile getirdi.

Baro Yönetim Kurulları Güçlendirilmeli,

Artan üye sayısı ve kamusal sorumluluklar karşısında mevcut baro yönetim kurulu yapılarının yetersiz kaldığını belirten Gürcün, üye sayısı 1000’i aşan barolarda yönetim kurulu üye sayısının 10’dan 12’ye çıkarılmasını, bu iki üyenin de kota yöntemi ile 2–5 yıl kıdeme sahip avukatlar arasından seçilebilmesinin yolunun açılmasını önerdi.

Bu düzenlemenin deneyim ve yenilik dengesini sağlayarak daha kapsayıcı bir yönetim yapısı oluşturacağını ifade etti.

Disiplin Hukuku İçin Ayrı Soruşturma Kurulu Önerisi

Disiplin hukukuna da değinen Gürcün,  Genel Kurul tarafından seçilecek ayrı bir Disiplin Soruşturma Kurulu oluşturulması fikrini desteklediklerini açıkladı.

Özellikle üye sayısı yüksek barolarda disiplin soruşturmalarının yönetim kurulları üzerinde ciddi bir iş yükü yarattığını belirten Gürcün, 1000 ve üzeri üyesi olan barolarda, Baro Başkanının veya görevlendireceği bir yönetim kurulu üyesinin başkanlık edeceği, Genel Kurulca seçilecek 6 üye ile toplam 7 kişilik bir kurul önerisinin adil yargılanma ve disiplin hukukunun evrensel ilkelerine uygun olduğunu söyledi.

“Genç Meslektaşların Geleceği, Savunmanın Geleceğidir”

Stajyer avukatların ekonomik koşullarına özel vurgu yapan Gürcün, adliye stajı süresince stajyer avukatlara, hakim ve savcı adaylarıyla eşdeğer ekonomik destek sağlanması gerektiğini ifade etti.

Hakim ve savcı adaylarına staj dönemlerinde düzenli ücret ödenmesinin, kamu tarafından mesleki eğitimin desteklendiğinin açık kabulü olduğunu belirten Gürcün, savunma makamının adaylarının bu desteğin dışında bırakılmasının eşitlik ve hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşmadığını vurguladı.

Hukuk Fakültelerinde Nitelik ve Akreditasyon Çağrısı

Hukuk fakültelerinde nitelik esaslı bir yeniden yapılanmaya ihtiyaç olduğunu belirten Gürcün, kontenjanlar ve başarı sıralamalarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi.

TBB’nin hukuk fakültelerinin akreditasyonuna yönelik yürüttüğü çalışmaları takdirle takip ettiklerini ifade eden Gürcün, bu sürecin baro sınavına giden yolda önemli bir temel oluşturduğunu belirtti.

Zorunlu Arabuluculuk ve Taşınmaz İşlemlerinde Avukatla Temsil

Zayıf tarafın korunması amacıyla, iş uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculukta avukatla temsilin, ayrıca taşınmaz işlemlerinde avukatla temsilin zorunlu hale getirilmesi gerektiğini dile getiren Gürcün, bu düzenlemelerin önleyici hukukun en somut adımları olduğunu söyledi.

Avrupa Konseyi Sözleşmesi İçin İmza Çağrısı

Uluslararası alanda da önemli bir çağrıda bulunan Gürcün, 13 Mayıs 2025 tarihinde Lüksemburg'da gerçekleşen Avrupa Konseyi Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda imzaya açılan Avrupa Konseyi Avukatlık Mesleğinin Korunmasına İlişkin Sözleşme’nin imzalanması ve onaylanmasının, Türkiye’nin anayasal ve uluslararası yükümlülüklerinin doğal bir tamamlayıcısı olduğunu ifade etti.

Bu konuda TBB’nin yaptığı başvurulara baroların aktif katkı sunması gerektiğini belirterek, Türkiye’nin sözleşmeye imzacı olması çağrısında bulundu.

Dijitalleşme ve Yapay Zeka: “Avukatın Yerine Değil, Yanında”

Dijitalleşme ve yapay zekanın artık geleceğin değil bugünün meselesi olduğunu belirten Gürcün, savunmanın bu dönüşümün dışında kalamayacağını söyledi.

Ancak yapay zekanın, avukatın yerine geçen değil, avukatın emeğini destekleyen bir araç olması gerektiğinin altını çizdi. Yapay zekanın etik, güvenli ve baro güvenceli bir yapı içinde ele alınması gerektiğini vurgulayan Gürcün; kişisel verilerin korunması, mesleki sır, savunma gizliliği ve veri güvenliğinin tartışılmaz temel ilkeler olduğunu ifade etti.

Duruşmaların Dijital Takibi ve GDB Uygulaması

Ceza yargılamalarında duruşmalarda söylenenlerin eş zamanlı olarak yazıya dönüştürülmesi ve avukatların baro odalarından, vatandaşların da bekleme alanlarından tüm duruşmaları anlık dijital olarak takip edebilmesinin sağlanması gerektiğini belirten Gürcün, Tekirdağ Barosu tarafından geliştirilen Gecikmeli Duruşma Bildirim Uygulaması’nın (GDB) TBB   koordinasyonunda ülke genelinde yaygınlaştırılmasının artık bir zorunluluk olduğunu söyledi. Bu sayede avukat bekleme sürelerinin ilk kez veriye dayalı biçimde ölçülebileceğini ve elde edilen verilerin Adalet Bakanlığı ile HSK ile paylaşılabileceğini ifade etti.

TBB Bünyesinde Etik Kurul ve Bilgi Havuzu Önerisi

Dijitalleşme çağında meslek etiğinin korunmasının ayrı bir önem kazandığını vurgulayan Gürcün, TBB bünyesinde bir Etik Kurul oluşturulması gerektiğini belirtti. Özellikle sosyal medyada meslek saygınlığını zedeleyen ve haksız rekabete yol açan davranışların tespit edilerek disiplin süreçlerinin etkin ve yeknesak işletilmesinin hayati olduğunu söyledi.

Ayrıca, barolar ve TBB bünyesinde biriken bilgi ve deneyimin dağınık kaldığını ifade eden Gürcün, merkezi bir Bilgi ve Çalışma Havuzu oluşturulmasını önerdi. Bu yapının, yasa tekliflerinden saha verilerine kadar savunmanın taleplerini veriye dayalı ve güçlü biçimde ifade etmesini sağlayacağını belirtti.

“Savunma Susturulursa, Adalet Susar”

Konuşmasının son bölümünde savunma hakkına yönelik baskılara dikkat çeken Av. Egemen Gürcün, savunmanın yalnızca bir meslek faaliyeti değil, hukuk devletinin, adil yargılanmanın ve demokrasinin asli teminatı olduğunu vurguladı. Baroların, sorumluluğunun öneminden bahsederek, ağır hukuk ihlallerine rağmen Baro yöneticileri olarak meslek için kararlılıkla çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

Meslektaşları Av. Mehmet Pehlivan’ın tutuklu olmasını savunma makamına yönelik açık bir gözdağı olarak nitelendiren Gürcün, savunma faaliyetleri nedeniyle avukatların cezalandırılamayacağını ifade ederek Ocak ayında yeniden hakim karşısına çıkacak olan İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin yanında yer alacaklarını aktararak tüm baroların bu duruşmaya katılmasının önemini hatırlattı.

Gürcün, TBB ve barolar öncülüğünde haksızlıkların karşısında kararlıkla durulurken, bir yandan da sürdürülen illerde yürütülen savunma nöbetlerinin meşru ve demokratik bir tepki olduğunu belirterek, tüm baroları ve meslektaşları hukuka aykırı tutuklamalara ve savunmaya yönelik baskılara karşı daha güçlü ve kolektif bir duruş sergilemeye davet etti.

Konuşmasının sonunda hazırladığı detaylı Avukatlık Mesleği ve Barolar Hakkında Ortak Talep ve Reform Belgesi’ni Divan Başkanlığına sunan Gürcün, TBB ve baroların tamamını kapsayan, savunma mesleğinin kurumsal gücünü artırmayı ve hukuk devletini güçlendirmeyi hedefleyen bu belgenin ortak bir irade ile değerlendirilmesi ve hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.